Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Bu tanı için, hemen herkes için travmatik olacak kadar büyük bir stres (örneğin; doğal afetler, cinsel veya fiziksel saldırı, ağır yaralanmalar, savaş) yaşamış olmak gereklidir. Bu ağır travmadan sonra hastalarda üç belirti kümesi görülür:
1- Düşlerde ve uyanıkken travmanın tekrar tekrar yaşantılanması (flash-back’ler)
2- Travmayı hatırlatan durum ve ortamlardan sürekli kaçınma
3- Uyarılmışlık düzeyinde aşırı artma (örneğin; çabuk sinirlenme, öfke nöbetleri)
4- Emosyonel izolasyon çevre ile iletişim azalması, duygularını ifade edememe
Yaşam boyu yaygınlığı %1-3 kadardır. Yukarıdaki tanı ölçütlerini karşılamayacak kadar hafif formları ise genel toplumun %5-15 kadarında görülür. Eğer bu belirtiler travmadan sonraki ilk 1 ayda görülüp geçiyorsa akut stres bozukluğu denir. Travmadan 6 ay sonra belirtiler başlarsa gecikmiş başlangıç denir.
Hastaların %30’u tamamen iyileşir. %10’u değişmeden kalır veya belirtiler gittikçe kötüleşir.
Eğer belirtiler bir ay içinde gelişip sonlanıyor ve tamamen düzeliyorsa bu durum akut stres tepkisi olarak adlandırılır.
Tedavisinde özellikle orta ve ağır formlarında mutlaka ilaç tedavisi ve birlikte bilişsel davranışçı psikoterapi uygulanmaktadır. Travma durumuna yeniden (Exposure) bu kez tehlike yaratmayacak biçimde kaçınılan ve kaygı duyulan ortamlara maruz bırakma tedavisi oldukça etkindir. İmajinasyon ile ya da gerçek yaşamda kaçınılan duruma ve ortama kontrollü ve güvenli biçimde tekrar maruz bırakma tedavisi ile iyi sonuçlar alınmaktadır.