Tartışmalarda Söylenmemesi Gereken Sözler

Evliliklerde ve ilişkilerde tartışmalar belirli bir çerçevede olduğu müddetçe sağlıklı bir ilişkinin işaretidir. Ama bazı durumlarda, eşler tartışma esnasında karşı tarafı yıkıcı, incitici kelimeler kullanmaktadır. Tartışmaların sonradan geçse de bu tarz ifadeler unutulmamaktadır. İşte özellikle kaçınmanız gereken ifadeler:

Kuralına uygun kavga, bazı sözleri söylemekten kaçınarak  olur. Çünkü bahsedeceğimiz sözler, her ne kadar sinirle söylenmiş olsa, gerçeklik değeri taşımasa da yıkıcı, yaralayıcı özellik barındırıyor.

Boşanmak İstiyorum!

Kavganın en hararetli anlarında ağızdan çıkıveren ilk sözlerden. Oysa bu, ancak boşanma dilekçesini imzalama aşamasına gelmişseniz sarf edeceğiniz bir cümle. En ufak tartışmada bu sözün ağzınızdan kolayca çıkmasına izin veriyorsanız, sonunda yapacağınız şey defalarca özür dilemek olacaktır. Peki hep aynı senaryoyu canlandırıyorsanız? Bu defa, eşinizin size güvenini yitirmesine yol açacaksınız, bizden söylemesi! Öfke kontrolünde zorlanıyorsanız, bir profesyonel danışmandan yardım almalısınız

Aynı Baban Gibisin!

Bu sözü ona, sırf onu incitmek için söylüyorsunuz ve bunun farkındasınız da, değil mi? Oysa herkes özgün olmak ister. Onu bir başkasıyla bir tutarak yaraladığınızı biliyor musunuz? Hem hiç kimse ailesinden birinin kötü bir özelliğinin yüzüne vurulmasını, hem de aynı özelliği kendisinin de taşıdığının dile getirilmesini istemez. Aynı hatanın üst üste yapılması, daha sonra kötü bir şekilde dile getirilebilecek büyük bir birikime yol açabilir eşinizde.

Tam Bir Korkaksın!

Tam olarak bu söz olmasa da “pisliksin, ahmaksın, işe yaramazsın” gibi aşağılayıcı sözler ağzınızdan çıkabilir. Aman dikkat! Tüm bu negatif sözler, karşı tarafta aynı negatiflikte saldırma etkisi uyandırır. Bu defa küçük bir tartışma, içinden çıkılmaz bir savaşa dönüşebilir. Hele bir de bunu topluluk içinde yapıyorsanız… İyisi mi ağzınızdan kötü sözler çıkacağını hissettiğinizde “Bir kahve içmem lazım” deyip ortamı terk edin ya da sadece “Birazdan gelirim” deyip kendinizle bir süre baş başa kalın. Bu, sizin sakinleşmeniz için doğru bir hareket olacaktır.

Çocuğu Üzüyorsun!

Siz tartışırken çocuk bir kez ağlamaya başlarsa bu kartı hep oynamak işinize gelebilir. “Bak işte, çocuk da senin yüzünden ağlıyor” dediğinizde gerilimin sorumluluğunu doğrudan karşı tarafa yüklüyorsunuz demektir. Oysa tartışma tek taraflı değildir. Eğer çocuk tartışmadan dolayı üzülüyorsa bu eşinizin yanı sıra sizin de yüzünüzden, unutmayın. Bunun yerine, birlikte gerilimin ritmini düşürmek için çabalamanız gerektiğini söylemek daha doğru olur. “Sessiz olalım, çocuk sesimizden rahatsız oluyor” demek, sorumluluğu ikiye bölmek anlamına gelir.

Hep Aynı Şeyi Yapıyorsun!

Benzer bir konuda tartışıyor olabilirsiniz. Ama eski tartışmada yaşananları defalarca gündeme getirmek, kavgayı daha da büyütmekten başka bir işe yaramaz. O an yaşadığınız hararetli tartışmanın kendine özgü olduğunu kabul edin ve o günkü meseleyi konuşun sadece. Geçmişe dönmek size bir şey kazandırmaz.

Hepsi Senin Hatan!

Birlikte yapacağınız bir işte istenmeyen bir sonuç ortaya çıktığında bunda suçu sadece eşinize atmak yangına körükle gitmeyi sağlar. Diyelim ki tatile çıkıyordunuz ve evden çıkma saati konusunda eşinizin fikrine uyduğunuz için uçağı kaçırdınız. Bu durumda yapmanız gereken, öfkeyle eşinizi fırçalamak değil, o an sorunu çözmek için birlikte ne yapabileceğinizi hesaplamak. Sorunu çözdükten, mesela bir sonraki uçağa bilet aldıktan sonra, yaşadığınız durumun sizi ne kadar üzdüğünü anlatma zamanı! “Keşke evden daha erken çıksaydık, bir dahaki sefere öyle yaparız” diyerek durumu açıklamak, daha yapıcı bir davranış olacaktır.

 

4 comments

  1. Esim cok umursamaz davraniyor ustune dusen gorevleri tamam yaparim diyor ama yaomiyor bazen bu yuzden cok kiriyororuz birbirimizi bosanma kelimesi ortaya cikiyor ve siddete dönüşüyor lütfen yardimci olun tesekkurler

  2. Bazen kızgınlıkla bu kelimeler sonucunu bilmeden ağzımızdan çıkıyor, sonuçlarıyla birlikte yazdığınız bu yazı için teşekkürler

  3. esıme guvenıyorum fakat bana duydugu sevgıden emın degılım ve ben onu sevıyormuyum onuda bılmıyorum 2 çocugum var onları uzmekten ve aılemı karsıma almaktan cekınıyorum aılem esımı sevıyor ama bızım problemlerımızın bellı bır nedenıde yok sureklı tartışan ama sebebsız tartışan bır cıftız sankı bırbırımıze katlanamıyoruz ama caktırmadan yasayıp gıdıyoruz bu durum artık çok sıkıcı olmaya başladı ne yapabilirım lutfen yardımcı olurmusunuz

    1. Evliliklerde bazen problemler daha belirsiz ve derinden ortaya çıkabilir. Ama bu sebepsiz yere değildir. Bu problemlerin her zaman net bir sebebi vardır. Buradaki en önemli nokta kişinin kendini tanımasıdır. Kişi kendini tanırsa onu neyin üzdüğünü neyin sevindirdiğini ve aslında bir evlilikten tam olarak ne beklediğini bilebilir. Sizin durumunuzda kafanız çok karışık gibi. Söylediklerinizden ailenizin eşinizi sevmesi ve çocuklarınız olmasa sanki eşinizle yollarınızı ayıracakmışsınız gibi bir durum anlaşılıyor. Bu çok ciddi problemlerin işareti. Bu durumu kendi kendinize aşamıyorsanız ilk olarak bireysel olarak psikolog yardımı almanızı öneririz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.