Kaygılarımızın 5 Temel Nedeni
“İnsanı diğer canlılardan ayıran en belirgin özellik nedir” sorusu hakkında etraflıca düşünmeyi becerebilirsek hem insanın diğer canlılardan farkını, hem kaygıya dair düşüncelerimizi yerli yerine oturtmayı başarabiliriz. Felsefe tarihi aslında tüm bu sorularında tarihidir. Kaygının tanımını bilinmeyene karşı duyulan korku, çekingenlik, tedirginlik ifadeleriyle kısaca anlatabiliriz. İnsan her an “bilinmeyen” den korkar ve tedirgin olur. Bu sadece insanlarda değil aslında hemen hemen tüm canlılarda görülen bir özelliktir. Ancak bilinmeyene karşı korkunun dışında kaygı elbette insanda belirgindir.
İnsanın dışındaki tüm canlılar şimdiki zamanı yaşarlar. Hayvanlarda ne geçmiş zaman ile ilgili “keşke”ler ne de gelecek zamanla ilgili “kaygı”lar vardır. Çoğumuzda geçmişte yaptığımız hataların pişmanlıkları ile gelecek zamandaki belirsizliklerden kaynaklanan kaygılarımız yüzünden içinde bulunduğumuz zamanı ruhsal ve psikolojik baskılar ile yaşanmaz hale getirebiliyoruz.
Kaygı bozuklukları önemsenmeyecek bir rahatsızlık değildir. Geçmişte yapılan hatalar, pişmanlıklar bugünümüzü çekilmez hale getirebilir.
1) İşyerinde Kaygı
Yaptığımız işten kaynaklanan durumlar bizi çeşitli kaygılara sürükleyebilir. İşimizden memnun değilsek hayatımızın geri kalanı için endişe duyabiliriz. Maddi ya da manevi açıdan tatmin olmuyorsak bu durum bizi psikolojik olarak olumsuz etkileyebilir. Bunun dışında, yaptığımız işi sevmiyor da olabiliriz. Ayrıca, iş yerinde mobbing benzeri uygulamalarla karşılaşıyor olabiliriz. Tüm bunlar, iş kaynaklı kaygılar olarak karşımıza çıkar. İşimiz hayatımızın oldukça önemli bir kısmını işgal ettiği için buradaki olaylar bizi tahmin ettiğimizden çok daha fazla etkileyebilir.
2) Okulda Kaygı
İlkokul, lise ya da üniversite öğrencisi olabiliriz. Bunların dışında bir eğitim hayatına sahip de olabiliriz. Aldığımız eğitimin düzeyi ne olursa olsun bunlara ilişkin kaygılar bizi doğrudan etkileyebilir. Derslerimizin kötü gidişi gelecek planlarımız hakkında soru işaretlerine neden olabilir. Ayrıca yaklaşan sınavların üzerimizde oluşturduğu baskı da önemli bir kaygı sebebi olacaktır.
3) İlişkilerde Kaygı
Sevgilimiz ya da eşimizle kurduğumuz iletişim biçimi hayatımızın tümünü olumlu ya da olumsuz yönde etkileme potansiyeline sahiptir. Özellikle evliliklerde bu durum daha belirgin olacaktır. Aynı evi paylaştığımız kişiyle yaşadığınız problemler geleceğe ilişkin endişelerimizi artıracaktır. Benzer şekilde, sevgilimizle kurduğumuz iletişim de gelecek endişemizi yönlendirebilir.
4) Maddi Problemler
İçinde bulunduğumuz maddi koşullar bizi çok yönlü olarak baskı altına alabilir. Yaklaşan borç ödemeleri o gün ne yaptığımızdan bağımsız olarak tüm düşüncelerimizi bu yöne kanalize edecektir. Kira, faturalar, taksitler ve daha birçok gider kalemi kaygılarımızın ana nedenlerini oluşturur.
5) Duygusal / Psikolojik Problemler
Ağır bir depresyon geçiriyor olabiliriz. Uzun süreli bir ilişkimiz bitmiş olabilir. En yakın arkadaşımız bizi yanlış anlamış ve iletişimi kesmiş olabilir. Tüm bunlar üzerimizde psikolojik baskı oluşturacak ve bizi duygusal anlamda ağır bir cenderenin içine sokacaktır. Bunlar dışında, geçirdiğimiz bir psikolojik rahatsızlık da kaygıya sebep olabilir.
Bu gibi sebepler ve daha fazlası kaygılarımızı artırabilir ve hayatımızı çekilmez hale getirebilir. Söz konusu durumlarla başa çıkmak adına öncelikle çevremizdekilerden yardım alabiliriz. Bu yardım ilk bakışta yararsız ya da etkisiz gibi görünse de aslında insanlarla iletişim kurmak birçok açıdan rahatlatıcıdır. Kaygılarımızın hayatımızı olumsuz etkilemesini önlemek adına alabileceğimiz en etkili önlem ise elbette bir profesyonel destek almaktır. Profesyonel destek alarak kaygılarımızla nasıl başa çıkacağımız konusunda bir fikir edinebilir, tüm duygularda olduğu gibi kaygılarımızda da kontrollü bir şekilde “birlikte yaşama”nın ipuçlarını keşfedebiliriz.