İlişkiye Heyecan Katacak Öneriler

İlişkilerde Duygusal Zeka ve Farklılıkların Önemi

İnsanlar olarak hepimiz birçok şeyle aynı anda ilişki halindeyiz: İşimiz gereği iş ilişkisi içinde olduğumuz kişiler, komşularımız, ailemiz, arkadaşlarımız, çocuğumuz, eşimiz veya sevgilimizle olan ilişkilerimiz gibi… Her bir ilişkinin farklı dinamikleri olmasına rağmen, ortak yönleri de vardır. Bu yazıda, sevgilimiz veya eşimizle olan ilişkimizi güzelleştirmek adına neler yapmamız ve nelerden kaçınmamız gerektiğine odaklanacağız.

Başarılı ve mutlu bir yaşam, ilişkilerimizin sağlıklı ve mutlu olmasıyla yakından ilgilidir. Duygularımızın ilişkilerimiz üzerindeki etkisi, hem sosyal ilişkilerimizde hem de özel hayatımızda mutluluğumuzu veya mutsuzluğumuzu belirler. Bu duygular sadece kendimizi değil, ilişki içinde olduğumuz insanları da doğrudan etkiler. İlişkileri yönetmek duygulara, duyguların yönetimi ise duygusal zekamıza bağlıdır. Sosyal ilişkilerimizde bilişsel zekamızdan çok, duygusal zekamız aktif rol oynar. İlişkilerimizde heyecanı kaybetmemek için duygusal zekamızı kullanarak çeşitli önlemler alabilir ve bunları uygulayabiliriz.

Doğru İletişim Yöntemini Kurmak

Duygusal zekâmız, iletişimimizi, iletişimimiz ise partnerimizle aramızdaki uyumu ve mutluluğu şekillendirir. Partnerimizin iletişim dilini iyi anlamak, mutlu bir birlikteliği beraberinde getirecektir. Bir ilişkinin sorunsuz devam ediyor olması, uzun süre böyle kalacağı anlamına gelmez. İlişkiler de zamanla yıpranabilir. Bu yıpranmanın önüne geçmek için ilişkimize heyecan ve yenilik katmak, mutluluğumuzu artırarak ilişkilerimizi uzun ömürlü kılar.

Yenilenmek, Monotonluktan Kurtulmak

İyi bir ilişki, sürdürülebilir olması için zamanla gelişmeye ve zenginleşmeye ihtiyaç duyar. Hep aynı olan, kestirilebilir bir ilişki, bir süre sonra monotonlaşır ve cazibesini kaybeder. Bu nedenle partnerimizle empati yaparak, nelerin onu mutlu edebileceği ve ilişkiye nasıl yenilikler katabileceğimiz konusunda fikir alışverişinde bulunmalıyız. Bu bağlamda, hayatımıza renk ve heyecan katacak ortak aktiviteler planlayabiliriz. Bunlar, o güne kadar denenmemiş ve yapılmamış faaliyetler olabilir. Örneğin, çift olarak bir dans kursuna ya da müzik etkinliğine katılabiliriz. Benzer etkinlikler ilişkiyi taze tutmada etkili olacaktır.

“Ruh İkizi”ni Bulmak ya da Bulmamak

İnsanları çekici kılan şey, aslında ortak yönleri ya da anlaştıkları konular değil, farklı yönleri ve anlaşamadıkları konulardır. “Çok iyi anlaşıyoruz, ruh ikizi gibiyiz” algısı tamamen yanlıştır. Sizin ruhunuza benzeyen bir ruhla hayatınız siyah beyaz olur. İnsanlar, farklı yönleri ve bakış açılarıyla çekici gelirler. Ezberlenmiş ve zihnimize yerleşmiş yanlış inanışlarla ilişkiler kurmaktan vazgeçmeliyiz. Bizden farklı bir insan, hayatımıza heyecan katabilir. Fikir ayrılıklarının ilişkileri bitirdiği düşüncesi yanıltıcıdır. Asıl önemli olan, bu farklılıkların ilişkimize nasıl değer katabileceğini görebilmektir. İkili ilişkilerde, insanlar birbirine değer kattıkları sürece heyecanları ve sevgileri devam eder. Günlük hayatta farklı görüşlerin ilişkileri yıpratması tamamen bakış açımızla ilgilidir.

Farklılıklarımız Zenginliktir

Önemli olan, çiftlerin hayata bakış açılarının farklı olması değil, bu farklılıkların zenginleştirici olduğunun farkında olunmamasıdır. Farklılıklar, beraberinde hoşgörüyü getirir ve ilişkilerin içine heyecan katar. İnsanlar, genellikle birbirlerinden bir şeyler öğrenebilecekleri kişilerden heyecan duyarlar. Bu heyecan, farklı görüşlere sahip insanların ikili ilişkilerinde ortaya çıkar.

Medeniyetler, birbirinden farklı görüşlere sahip insanların kurduğu medeni ilişkiler sayesinde doğmuş ve gelişmiştir. Medeniyetin gelişiminde bu böyleyse, sağlıklı insan ilişkilerinde de durum aynıdır. İkili ilişkilerde çiftler, farklılıklarının ilişkiye değer kattığını unutmamalı ve biri diğerine benzemeye çalışmamalıdır. “Farklı fikirlerin çarpışmasında hakikat tecelli eder” sözü, çiftlerin rehberi olmalıdır.