Hipokondriazis
Hipokondriazis “Hastalık hastalığı” olarak da bilinir. Kişinin vücut belirtilerini yanlış yorumlamasına bağlı olarak, ciddi bir hastalığı olacağı korkusunu ya da ciddi bir hastalığı oluğu düşüncesini taşıyıp durması ve yeterli tıbbi değerlendirme yapılmasına ve güvence verilmesine rağmen bu düşüncelerin sürüp gitmesi ile karakterize bir hastalıktır. Tanı için en az 6 aydır bu belirtilerin devam ediyor olması gerekmektedir.
Kadın ve erkeklerde eşit gözlenir. Belirtiler herhangi bir yaşta başlayabilmekle birlikte en sık olarak 30’lu yaşlarda ortaya çıkar.
Hipokondriazisin nedenlerinde öne sürülen teoriler; bu kişilerin fiziksel rahatsızlık eşiklerinin ve toleranslarının düşük olduğunu, erken yaşlarda sosyal öğrenme modeliyle hasta rolünü benimsediklerini, belirtilerin düşük özgüven ve suçluluk duygularının bir sembolü olduğunu savunmaktadırlar. Ayrıca %40’ında depresyon ve önemli bir kısmında anksiyete bozukluğu belirtileri yaşanmaktadır. Bu durum hipokondriazisinin diğer mental bozuklukların bir türevi olduğu görüşünün ileri sürülmesine neden olmuştur. Biyolojik olarak bir temel olduğuna dair kuvvetli kanıtlar vardır. Bu kişiler sabit fikirli, inanlarında varsayımlarında kolay vazgeçmeyen ısrarcı kişilik özelliği taşıyan kişilerdir.
Hipokondriazisin genel olarak gidişatı kötüdür. Hastaların ancak 1/3’ü yeterli derecede düzelme gösterir. İyi gidişat kriterleri; yüksek sosyoekonomik düzey, tedaviye yanıt veren depresyon ve anksiyetenin eşlik etmesi, belirtilerin ani başlaması, eşlik eden kişilik bozukluğunun olmamasıdır. Tedaviye genellikle dirençlidir. Grup ve bireysel psikoterapinin etkili olduğuna dair çalışmalar vardır. Eşlik eden depresyon veya anksiyete bozukluğu varsa ilaç tedavisi eklenebilir.
Sağlık kaygısı ise hipokondriazisin hafif bir formudur daha yaygın görülür. Kişiler sıklıkla hastalanacağı endişesini yaşar, internet, sağlık haberlerinde yeni okudukları konulardan etkilenerek kendilerinde ararlar. Ancak doktorların önerileri ile tatmin olurlar. Bir süre sonra tekrar yakınmaları başlar, ruhsal sorunları içinde kaygı ve endişe ağırlıklıdır.