Depresyonla Baş Etmek İçin 4 Öneri
Depresyona girmek için onlarca yüzlerce sebebimiz olabilir. Bunlar geçerli sebepler de olabilir. Bir yakınımızı kaybetmek, işsizlik, yoğun iş stresimiz, kronik hastalıklarımız ya da başka sebepler gibi… Biyolojik,psikolojik,fiziksel veya sosyal sebeplerden dolayı bir sürü sebep bir veya bin olmasının hiçbir önemi yoktur. Hangi sebepten depresyona girmiş olunursa olunsun bununla baş etmek için 4 temel öneri bu süreci atlatmamızı kolaylaştıracaktır.
1) Sağlıklı Beslenme
Kaliteli, sağlıklı beslenme, sağlıklı bir beden ve psikoloji için olmazsa olmaz ilk şarttır. Beslenmemize mümkün olduğunca özen gösterip sağlıklı besinler tüketmeliyiz. Sindirim sistemimizin psikolojik, ruhsal durumumuz üzerinde ne kadar etkili olduğunu çoğumuz yaşayarak tecrübe etmişizdir. Üzüntülü ve stresli olduğumuzda kabız veya ishal durumları ile karşılaştığımız çok olmuştur. Kısa dönemli stresli zamanlarda bile bizi uyaran tepkiler veren bağırsaklarımız depresyon gibi yoğun stresin yaşandığı dönemde alarma geçer. Özellikle bu dönemde beslenmemize daha çok dikkat etmemiz gerekir. Sindirim sistemimiz bozulduğunda mı depresyona gireriz, depresyona girdiğimizde mi sindirim sistemimiz bozulur sorusunun cevabı hep aranmıştır. “Tavuk mu yumurtadan çıkar,yumurta mı tavuktan” gibi! Bunun cevabı çok da konuyla ilgili olmasa da şu kesin ki bağırsaklarımız ile psikolojimiz ve ruhsal dengemiz arasında müthiş bir bağlantı var. O yüzdendir ki özellikle depresyonla mücadelemiz olan bir dönemde isek sağlıklı beslenmemize azami özen göstermek işimizi kolaylaştıracaktır.
2) Kaliteli ve Yeterli Uyku
İyi bir uyku kendimizi iyi hissetmek, mutlu olmak ve başımıza gelen olaylar hakkında doğru yorumlardan bulunabilmemiz, yaşanan depresyonun nedenlerini ve çıkış yollarını bulabilmemiz için iyi bir uyku düzenimiz olması gerekir. Eğer uyku ile ilgili sorunlarımız var ise uyuyamamak yada huzursuz uyku problemi gibi bunları ortadan kaldırmalıyız. Yatmadan önce ılık bir banyo, sakinleştirici bitki çayları yada kitap okumak, klasik müzik dinlemek gibi yöntemleri deneyerek kaliteli bir uykuyu yakalamaya çalışmalıyız.
3) Fiziksel Aktivite ve Spor
İnsan yaratılış itibari ile hareket halinde olmaya programlanmış bir canlıdır. Hareketsiz, durağan bir hayat insanoğluna göre değildir. Özellikle depresyon döneminde açık alanlarda fiziksel aktivitelere daha fazla zaman ayırmalıyız. Bol bol yürümek, yüzmek, gün ışığında daha fazla faydalanmaya zaman ayırmalıyız. Kapalı ortamlarda kalmak ve hareketsizlik mutsuzluğu artıracağından depresyonun süresini uzatacaktır. Güneş ışığının ve spor yapmanın mutluluk hormonlarımızın artırılması üzerinde pozitif etkisi unutulmamalıdır.
4) Kaliteli Sosyal Hayat ve Pozitif Olma
Birey olarak başımıza gelen depresyona sebep olacak olumsuz olay ve duyguları tek başımıza düşünüp çözmek, çıkış yolu bulmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu gibi durumda yalnız başımıza olmadığımızı bilmek bize iyi gelecektir. Bu destekçimiz bazen ailemiz bazen arkadaşımız, eşimiz, sevgilimiz, öğretmenimiz olabilir. Doğru bir sosyal çevre oluşturmak mutluluğumuza mutluluk katarken sıkıntılı dönemlerimizde ise sıkıntılarımızı paylaşıp çözmemize yardımcı olacaktır. Ailelerimizi seçemeyiz ama doğru eşi ve doğru arkadaşı seçmek bizim elimizdedir. İyi günde olduğu kadar sıkıntılı kötü dönemlerimizde de yanımızda olacak kalitede insanlarla olmak her türlü zorluğa karşı dayanma gücü verecektir. Onun için de doğru seçimler yapmaya dikkat edilmelidir. Sıkıntılarımızdan, üzüntülerimizden kurtulmak , depresyonla baş etmek için başımıza ne gelirse gelsin yaşama sevincini asla kaybetmeden pozitif olmayı asla bırakmamak ve geleceğe hep ümitle bakmak gerekir.
Depresyon her insanın başına gelebilir. Ama depresyondan kurtulmak için elinden geleni yapıp hayata devam etmek kendimize ve sevdiklerimize karşı ahlaki bir zorunluluğumuzdur.